İbram gözden kaybolana kadar XACO, arkasından baktı ve gerçekliğine, çardağına, yapılıp bitirilmesi gereken işlerine döndü.
. Pazardayken, komşusu İso’ya; “ekmek yapacağız, ocağı kurduk, sen de biraz hamur yoğur ve getir, sizinkini de aradan çıkaralım” demiş ve İso hamuru yoğurup komşuda ekmek pişiriyordu. Küçük çocuk uyuyordu, Xaco aldı çocuğu emzirmeye başladı. Çocuk ta yeterince büyümüş, artık katı yiyecekleri tüketiyordu. Sütten kesme zamanı gelmişti, bunun için nar bozumunu bekleyecek, hem işleri hafifler, hemde ablası Fatma yardım ederdi. Fatma Ablası anası gibiydi, küçük yaşta hasta olan anasını toprağa vermiş, ablası büyütmüştü bütün kardeşleri. Fatma Ablası, nenesinin yanında büyümüş kendine yetmeyi bilen buyurgan bir kadındı. Bahçecilere gelin gitmiş,gittikten sonra bile baba evinden, çocukların üzerinden korumacılığını kesmemişti.
.Xaco ablası Fatma’dan çok şey öğrenmiş ve öğrenmeye devam ediyordu. Tohum kaldırma ve saklama, tohum çimlendirme, fide ekme. Dikiş makinesi gelince; dikiş dikmeyi de öğretirdi.
. Kebiyeye ekilen çok çeşit yoktu. En fazla üç çeşit ekilebilinir, kavun karpuz ve hıta. Diğer sebzelerin fide dikim zamanı, erken (şubat sonu, mart başı) olduğundan ancak bahçesi olanlar ekebilir, kebiyeye ekilemezdi. Kebiyenin toprağı da toprak değildi, mayısta su çekilince; çok ince bir mil tabakasının altında, kum ve çağıllığa ekilirdi. İşçiliği çok zor ve geliri bahçecilerinkine göre azdı. Bütün iş kol gücüne bağlıdır. Müsfe demirleri, bahçecilerinkinden farklı, bahçe de müsfeleri iki kişi yapabilirken, kebiyede ancak üç kişiyle yapılabilinen bir işti. .
.Bahçecilik, çok eski ve yerleşik bir yaşam biçimiyken; kabiyecilik mevsimlik ve amatörce bir uğraştı. Kendirlerin fırata basılması ve liflerinden ayrılması işinin yanısıra yapılan bir işti.
. Sebze ekilecek toprak parçası su arıklarıyla çevrilir ve toprak önce maşara lara bölünür. Bilinen tek sulama tekniği “salma su” olduğundan maşara yapmak zorunluydu. Maşaralar suyun akışkanlığını yavaşlatarak, fidelerin zarar görmesini engellerdi. Maşaraların yüzeyini düzeltme ve tüm(tim de denir, maşaradaki suyun durmasını sağlayan 20 cm. kadar olan yükselti)leri yapma işine, müsfeleme veya müsfe çekme denir. Müsfe; müsfe demiri denen aletle yapılır. Müsfe demiri; 30 cm. eninde, 60 cm uzunluğunda bir demir olup orta kısmına kürek sapı takılır, demirin de ise; ip takılabilmesi için bir halka bulunur. Ayak yardımıyla sapından tutulan demir toprağa batırılır, halkaya geçirilen iple bir kişi de çekerek, bırakılan suyun maşara da kalmasını sağlayan bent(tüm,tim) yapılmış olurdu. Kebiyeciler bu işi üç kişiyle yapmak zorundaydı çünkü; kebiye toprağı kum ve çakıldı, kütlesi bahçe toprağına göre üç misli ağırlıktaydı. Bir kişi demiri toprağa bastırırken, demirin de bulunan iki halkaya bağlı iplerden de iki kişi çekebilirdi ancak.
.Kebiye komşularından Ali nin oğlu Ramazan, işin ağırlığına dayanamayıp evden kaçmış ve günlerce haber alamamışlardı. Sonradan birileri Ramazan’ı Mersin’de, sırtında gügümle şerbet satarken görmüşler ve eve dönmesi için ikna etmeye çalışmışlar ama nafile, Ramazan’ın cevabı çok ilginçtir:
‐o memlekette, “bir basan, iki çeken” olduğu müddetçe benim gelmem ancak kıyamette olur. Benden herkese selam söyleyin ve beni unutun!
*****
.Xaco yıkanması gerektiğine karar verdi. Yattıkları minderlerin yanına koyduğu bohçasına yöneldi, kızı İso da artık kendine bir bohça ayarlamış, elbiselerini ayırmıştı. İso nun bohçasında sertçe birşey eline gelince açıp baktı, köşesi kırılmış bir cep aynası. Nereden bulmuştu acaba? İso’dan öğrenirdi nerden bulduğunu, saklamazdı hiç bir şeyi kendisinden. İso bilirdi ki, anasından bir şeyi saklamanın çok kötü olduğunu. Bohçasından iç köyneklerini, bir zubun ve torbadan da bir kalıp yeşil sabun alarak kendir mengüh lerine yöneldi yıkanmak için.
……………….
DEVAM EDECEK ….
EKONOMİ
Az önceGÜNDEM
Az önceGENEL
Az önceGÜNDEM
Az önceGENEL
2 saat önceGENEL
2 saat önceGENEL
3 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.