.İso, komşusu Adle’nin çardağı önünde diğer komşularıyla ekmek yapma işini bitirmiş, ekmekleri sele ye koyup çardağına götürecekten, Adle’den bir yardım teklifi daha alır. Adle, sanki özel bir şey konuşmak istiyordu, öyle anlamıştı. Ekmek yaparlarken; türküler, maniler söylenmiş vakit çabucak geçmişti. Pek konuşma zamanları olmamış, özel şeylerin uluorta konuşulması da doğru değildi zaten. Bunları düşünürken çardağının önüne gelmişlerdi.
.Adle hemen konuya girerek; ” bak İso, oğlum Bekir askerliğini yapıp geldi, iyi‐kötü gelirimiz de var, eğer he dersen kebiye inişinde görücü geliriz.”
.İso bu konuyu annesiyle konuşmasını salık verdi Adle’ye, benim gönlüm Bekir de var diyemezdi ya. Bunları duyan Adle sevindi. İso’ya; “o zaman ben anana söylüyeyim, Bekir bu gece bacılarını sinemaya götürecek, seni de alsınlar”
.Bunları konuşurlarken Xaco ‘da gelmişti çardağa, Adle ayaküstü anlattı sinema işini. Xaco, İso nun gözlerine baktı gitmek isteyip istemediğini anlamak için, istediğini anlamıştı gözlerinden, hazır İbram’da evde yokken, ayrıca başka izne de gerek kalmamış ve “olur” cevabını vermişti.
. Xaco’yu, kendisinin de anlamlandıramadığı bir sıkıntı basmıştı, inşallah sonu iyi olur diye içinden geçirdi. İbram’ın, Bekir’in babası Hüsen’den hazmetmediğini biliyordu.
. Hava kararınca İso yeni entarisini giymiş, kırık aynada saçlarını taramış, anasına da aynayı, Bekir’in bacısının verdiğini söylemiş ve gelip kendisini almalarını beklemeye başlamıştı. Çok heyecanlı, içi içine sığmıyor, soğuk terler döküyor, kendisine Bekir birşey sormaz diye dua ediyordu. Cevap veremez, yutkunur, kekelerse beğenmez diye üzülürdü.
.Şehre doğru yürümeye başladılar ve yolda hiç kimse sesli konuşmamış, ama herkes içinden konuşmuş ve birbirlerini de duymuşlardı! Bekir biletleri alarak locaya oturacakları yeri bulmuş oturmalarını sağladıktan sonra çekirdek ve gazoz almaya inmişti.
…………….
. İbram gece yarısından sonra sabaha karşı gelirdi, bir terslik olmazsa. Her seferinde Velin’in kafilesi ile gider ve sorunsuz işini bitirir, eve dönerdi. Çünkü; Veli bölgede nam vermiş bir izci ve öncüydü. Şimdiye kadar götürüp, getirdiği gruplardaki hem kişilere hem de yüklere bir şey olmamıştı. Sinemaya gidenler dönüyorlardı çardaklarına artık, birazdan Bekir ve yanındaki kızlarda geldiler.
.Xaco İso’ya birşey sormadı, İso ‘da anasına birşey anlatmadı, bir anlaşma yapmışlar gibi sessiz sedasız yataklarına uzanıp yatmaya çalıştılar. Sabaha karşı İbram çardağın perdesini aralayarak içeri süzüldü, sağ salim gelmişti. Xaco birşey sormadan “dur bir çay koyayım” dedi. İbram:
‐çok kolay gidip geldik Veli’yle, adı gibi ermiş adam. Belki de ermişdi.
Dedi ve ekledi: “herkes korkarken biz sanki gezmeye gidip geldik. Senin dikiş makinesini de getirdim. Yolda bacın Fatma’nın evine bıraktım, burda makineyle yapacağın birşey yok.
Xaco:
“‐iyi etmişsin, bu tozun toprağın içinde bozulur, dikiş dikmeyi ve çalıştırmayı bile bilmiyorum. Kebiye inişi makineye bir ayak ve sandık ta alır Fatma ablamdan dikiş dikmeyi de öğrenirim.” Dedi ve ekledi;
“İbram, hele sen bir karnını doyur, biraz dinlen, gece gelen dalgalar tüm leri bozmuş, hazır Hüsen ve oğlu Bekir’de evdeyken sana yardım ederler. Müsfeyle şu tüm leri düzeltin.” Diyerek hem yapılması gereken işi söylemiş oldu, hemde Hüsen’e ve oğluna karşı fikirlerinin değişip, değişmediğini öğrenmeye, nabzını ölçmeye çalıştı.
İbram, Hüsen’in adını duyunca; kızarak ;
“‐anamın oynaşını yardıma çağırırım, Hüsen’i ve oğlunu çağırmam” diyerek kestirip attı.
. Xaco’nun canı sıkılmıştı hem de çok, ama zamana bırakmak gerekirdi bazı şeylerin düzelmesini, belki İbram, Hüsen’den beklemediği bir yardım veya iyilik görse fikri değişebilirdi. Ya da hatırlı birilerini devreye koysa Hüsen, İbram yumuşayabilirdi. Fakat Hüsen, İbram’ın kendisini sevmediğini bile bilmiyordu. Kebiye inişine daha zaman vardı, en iyisi beklemek. Sinemadan da şimdilik hiç bahsetmemek en iyisiydi.
.Xaco içinden kızı için dua etmeye, temennilerde bulunmaya başladı: Kızım, sütü temiz biriyle karşılaşır inşallah.
.Sahi sütü haram nasıl olunur du?
. Analar neden evlatlarına ‘haram süt’ emdirirlerdi?
.”Haram süt” var mıydı?
.Var sa kimde?
.”Haram süt” deyimini çok duymuştu ama “falanca kadının sütü haram” gerçekliğine hiç rastlamamıştı.
.Bu da mı suçtan, kabahatten sıyrılmanın bir yolu olmuştu insanlar için.
.Neden anaların sütünü suçlu sayarlar dı ki?
.Nelerini suç saymıyorlar ki?
.Cevabını bulamadığı bu sorulara daha fazla kendini boğmadan, kızının kaderinin sevdiğiyle buluşması için elinden geleni yapacağına karar verdi.
*******
…….DEVAM EDECEK……
EKONOMİ
7 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGENEL
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGENEL
12 saat önceGENEL
12 saat önceGENEL
12 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.