Xaco başını kaldırarak havaya baktı, hava kararmak üzereydi. Birden aklına geldi, gazyağı da bitmişti. Karanlığa kalmadan yemeği ocaktan indirip yemek lazım, ayışığı da yok bu akşam, diye düşündü. Büyük kızı İso da olmaz sa hiçbir işi zamanında bitirmesi mümkün değildi. İlk çocuğunun erkek olmasını ne de çok istemişti beşinci de bulmuştu erkeği. Son üçü de erkek. İki tane de toprağa vermişti. Nerdeyse kuma alacaktı herif üzerine, erkek çocuğu olmuyor diye. İso, ondördüne basmak üzere bugün var yarın yok. ‘Kuma alsa üzerine işleri hafifler miydi acaba…. Ben de neler düşünüyorum ya, bu kadar işin ortasında. Daha düne kadar Zeytinbahçelilerin bahçelerinde yevmiye ile çalışır, çocukları da sebze tiyeklerinin gölgesinde uyutur ve emzirirdim. Bugün kendime kebiye ekmişim işim zor olacak tabi, mahsul de fena değil. Pazara götüreceğim kavun ve karpuzlar hazır, eşeğin yemini de tam olarak vermeliyim ki pazara giderken yol kenarında ki otları yemek için beni oyalamasın. Otu kökünden çekerken başını kuvvetlice yana çevirirse yükü devirir, mevirirde tüm emekler boşa gider.’ Kızı İso’ya seslenerek; “‐İso sen babanın ve çocukların yemeğini koy, ben şu yoğurtları mayalayıp geliyorum” yoğurtları da pazara götürmem lazım. Yoğurtları dükkâncıya bırakırım da, kavun karpuzları pazar yerinde benim satmam lazım, buğün toplamasaydım daha mı iyi olurdu acaba. Yarın çok ta işim var, hangi gün yok ki ilk yağmurlar düşene kadar böyle. Hemen ayaküstü birkaç lokma atıştırır ve en küçük oğlanı emzirir, üstünü çıkararak iç göyneğiyle yatağa uzanır. Yarın ki proğramını düşünürken uykuya dalmıştır bile. Gece küçük oğlanın ağlamasına uyanır ve bir daha emzirir, çardaktan dışarıyı gözetler vaktin erken olduğuna karar verir ve tekrar uykuya dalar. Artık kalkma vakti gelmiştir, istese de uyuyamaz artık. Hemen elbisesini üzerine geçirir, eşeği çözer sirece yi üzerine atar, kavun ve karpuzları yükler, tamı tamına 33 tane. Yoğurtların birini başının üzerine yerleştirir diğer iki kovayı ellerine alarak yola koyulur. İhtiyaç listesinde; tuz, şeker, çay, makarna vardı, gazyağını da eklemek lazım. Bari erkenden satıp bitirsem mallarımı da dünden kalan işleri toparlasam, İso o kadar çocukla baş edemez zaten, bir de ev işi yapmasını bekleyemem. Yoğurt kaplarını ve parasını herif, çarşıya gelince alır ama benim kavun karpuzları erken satmam lazım. Artık ucuz pahalı demeyeceğim. DEVAM EDECEK…
(ARAŞTIRMACI YAZAR)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.